Saturday, December 13, 2008

seyahat

Evliya Çelebi misali "Seyahat Ya Rasullallah!" demiş olmalı ki babam, öyle çok gezmeyi seven bir aileyiz. Bayramın ikinci günü İspanya'dan (gezi anıları en yakın zamanda kaleme alacağım inş) İstanbul'a döner dönmez önce Ankara'ya uğradık. Bir valiz boşaltıp yenisini hazırladıktan sonra kardeşlerimi de alıp Konya yolunu tuttuk. Dün akşam Ankara'ya dönmekle birlikte buradaki koşuşturmaca başladı. intenete girip iki satır yzmaya yeni vakit buldum. yarın sabah kızkardeşimi Mısır'a yolcu edeceğiz ve ertesi gün de beni İstanbul'a...
Kurban Bayramı son iki senedir Konya'da geçiyor. Böylece Konya'da kışın ne kadar sert geçtiğini hissediyor ve Konya bayramlarını gözlemliyorum. dört gün boyunca dükkanların çoğu kapalı. önce çok şaşırmıştım. Mesela pastane kapalı olursa insanlar nereden baklava alacaklar diye düşündüm. sonradan Konyalı kadınların baklavayı evde yapacakları aklıma geldi. eskiden dört günlük ekmeği bayramdan önce alırlarmış çünkü fırınlar bile kapalı olurmuş. Ayrıca ziyaretler çok kısa sürüyor ve ikram olarak genelde kuşbaşı veriliyor. biz de sürekli misafir konumunda olduğumuz için sabah akşam et türü yemiş olduk. tabii her zamanki gibi incecik etliekmeğini yemeği de unutmadık. nihayet bayram hiç sıkıcı değildi.

No comments:

Post a Comment